Özgür Özel: "Benim milletin sorunlarını çözecek adayım var!"

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, çeşitli temaslarda bulunmak üzere gediği Adıyaman'da hakkında ev hapsi kararı verilen Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere'yi evinde ziyaret etti. Eve gelişi sırasında partililer tarafından karşılanan Özgür Özel, Tutdere'ye geçmiş olsun dileklerini ileterek, "Bu durum çok içimize dokundu. Bir yandan tutukluluğun olmaması iyi ama diğer yandan bir belediye başkanına ev hapsi verilmesi olacak iş değil. Bu karar ile maalesef şehri cezalandırıyorsun. Bu, Adıyaman'a yapılmış bir kötülük" dedi.

 

Abdurrahman Tutdere de Özgür Özel'e ziyaretinden ötürü teşekkür ederek, "Belediye başkanlarının yeri cezaevi değil, sokaklardır, halkın yanıdır. Belediye başkanları kamu hizmeti görüyor, belediye başkanını aldığınız zaman halk mağdur oluyor, özellikle tutuklama tedbiri ölçüsüz" diye konuştu.

 

Özgür Özel ziyaretin ardından CHP İl Başkanlığı önünde düzenlenen halk buluşmasına katıldı. Burada toplanan kalabalığa hitap eden Özgür Özel, ev hapsi kararı verilen Abdurrahman Tutdere'ye her anlamda kefil olduğunu belirterek, "Bizi bugün burada toplayan aslında bambaşka birisi. Benim iki dönem Meclis’te birlikte çalıştığım, dürüstlüğüne, cesaretine, çalışkanlığına kefil olduğum, depremde defalarca geldiğimde hep bir enkazın başında bulduğum, bir gün kendi beş yaşında yeğenini, ablasını, eniştesini elleriyle enkazdan çıkarıp köyde defneden, taziye bile almadan Adıyaman’ın diğer enkazlarının başına koşan, benim sevdiğim, sizin evlat gibi, kardeş gibi bağrınıza bastığınız Abdurrahman Tutdere için bugün buradayız" dedi.

'BİRİLERİNDE BÜYÜK HAZIMSIZLIK YAPTI'

 

Adıyaman'ın belediye başkanı Abdurrahman Tutdere'den razı olduğunu dile getiren Özel, "Şehir, ondan razı. Bütün anketler gösteriyor ki bir dahaki sefer Abdurrahman Tutdere, Türkiye rekoruyla tekrar kazanacak Adıyaman’ı. Hal böyle olunca birilerinde büyük bir hazımsızlık yaptı. Zaten biliyorsunuz 19 Mart darbe sürecinin içindeyiz. 31 Mart’ta parti 47 yıl sonra birinci parti olunca, Türkiye’nin yüzde 65’ini kazanınca, Ege’nin tamamını kazanınca, yedi bölgede il ya da büyükşehir belediyesi olan tek parti Cumhuriyet Halk Partisi olunca bunun önünü kesmek için bir darbeye giriştiler. Sizin çok sevdiğiniz 15,5 milyon kişiyle arkasında durduğunuz Ekrem İmamoğlu başkanımızı gözaltına aldılar, tutukladılar, Silivri’ye koydular. Cumhuriyet Halk Partisi, birbirinin gözünün içine bakan, birbiri ile omuz omuza duran, birbirini seven, sayan, bu ülkeyi sevenlerin partisiyiz. Siz de birbirinin yüzüne bakamayanların, kuyusunu kazanların partisisiniz” diye konuştu.

 

'CANI GÖNÜLDEN BARIŞI, KARDEŞLİĞİ İSTİYORUZ'

 

Şu anda Türkiye’de tarihi bir süreç yaşandığını ve tarihi bir fırsat bulunduğunu dile getiren Özgür Öze, şöyle konuştu:

 

"Terör örgütü silah bırakıyor ve Cumhuriyet Halk Partisi tarihsel tutarlılığı içinde ‘Bu ona mı yarar, buna mı yarar’ demeden ‘Bu millete yarar. Kürt’ün de Türk’ün de gözünün yaşını siler. Gidenler gelmez, ama yeni analar ağlamaz, yeni yürekler yanmaz’ diyor. Şehit ailelerini ve gazileri incitmeden yapılabilecek bu sürece Meclis’te en olumlu katkıyı vermek istiyoruz. Dün Sayın Erdoğan çıktı, güya tarihi bir konuşma yaptı. Tarihi bir gaflet içinde olduğunu gösterdi. Yine ayrımcılık, düne kadar DEM, DEM’liler, DEM’e oy verenler, DEM’e selam verenler teröristti. Şimdi ‘Biz, MHP, DEM anlaştık, birlikte yol yürüyeceğiz' diyor. Buradan şunu söylemek isterim. DEM Parti’nin kurumsal kimliğine bütün saygımla, Cumhuriyet Halk Partisi’nin Kürtlerle ilişki kurmak için ve Kürtler için iyisini istemek için DEM Parti’ye ihtiyacı yok. DEM Parti’nin de Türklerle ilişki kurmak için Cumhuriyet Halk Partisi’ne ihtiyacı yok. Ama Kürtlerin de Türklerin de bir arada olmak ve geleceği kurmak için birbirine ihtiyacı var. Birbirimize ihtiyacımız var. Buradan açıkça söylüyoruz. Terör biterse, barış olursa, kardeşlik olursa, kaçırmakta olduğumuz treni yakalayabiliriz. 21’inci yüzyılın ikinci çeyreğinde Avrupa’nın bir parçası, Avrupa Birliği’nin tam üyesi olabiliriz. Cumhuriyet Halk Partisi hem kalkınmak için, hem ülkenin gelişmesi için, doğru dış politika için, bir daha savaşlar olmaması için; bu süreçte kimseyi ayırmadan, ötekileştirmeden, ona 'o', buna 'bu' demeden canı gönülden barışı istiyor, kardeşliği istiyor, omuz omuza bu ülkeyi kalkındırmak istiyoruz. Birilerini şeytanlaştırıp kendi arkanı kalabalıklaştırma işleri bitti. Şimdi diyor ki ‘Biz üçümüz birlikteyiz.’ Orada bir siyasi birliktelik yok. Ama Erdoğan kendini yalnız hissediyor, yüzde 29’a düşmüş, tek başına hissediyor. Yaşlandı yönetemiyor. Partide herkes birbirinin kuyusunu kazıyor. Ahlaki üstünlük bizde, psikolojik üstünlük bizde. Şu meydana bak, çoğunluk enerjisi bizde. O yüzden AK Parti yeni bir dümenin peşinde. Oysa biz Kürt’ü ile Türk’ü hep beraberiz, omuz omuzayız. Biz güçlüyüz, biz kazanacağız.”

'GERİ ADIM ATARSAM, ÜLKEYİ 100 YIL GERİYE GÖTÜRECEK'

 

CHP olarak kimseyi ayrıştırmadan siyaset yapmayı sürdüreceklerini dile getiren Özel, şöyle devam etti:

 

"Bundan sonra AK Partili gençlere ve MHP’li gençlere de DEM’liye de CHP’liye de İYİ Partili’ye de Saadetli’ye de iş de bulacağız, aş da vereceğiz, yasaksız bir Türkiye’yi, zengin bir Türkiye’yi hep beraber kuracağız. Hal böyle olunca Adıyaman artık yüzde 29’la orada oturmaya çalışan yaşlı, yorgun, kızgın ve kavgaya bel bağlayan birine değil; genç, güçlü, dinamik, bu ülkeyi omuz omuza, önce medeniyete, zenginliğe, özgürlüğe kavuşturacak Atatürk’ün partisine sımsıkı sarılalım. Asla ve asla AK Partilileri, MHP’lileri ayırmıyoruz. Tayyip Erdoğan istediği kadar ayrıştırsın. Hep birlikte olacağız, omuz omuza olacağız, bize ‘dur’ dediği yerde değil, çizdiği resmin dediği köşesinde değil, o istiyor diye resmin dışında değil, milletin verdiği yetki ile doğruları yapmak için en doğru yerde duracağız. Tayyip Erdoğan artık bu ülkeyi daha fazla yoksullaştırmak için kavgayı seçemez. O istiyor diye onunla kavga etmeyeceğim. Tayyip Erdoğan biraz daha iktidarını sürdürsün diye, yeni ittifak görüntüsü vermek için tarihi bir fırsatı heba etmeye çalışıyor. İzin vermeyeceğim. Göreceksiniz millet kazanacak, halk kazanacak, sağduyu kazanacak. O istiyor diye bir adım geri atmam. O istiyor diye bir kelime eksik konuşmam. O istiyor diye bir santim eğilmem. Geri adım atarsam, ülkeyi 100 yıl geriye götürecek. Kendince kuracağı sistemle vatandaşlık olgusunu zedeleyecek. Eğer ben bir kelime eksik konuşursam, bu milleti susturacak. Bir santim eğilirsem, bu millete diz çöktürecek. Bu millet yedi düvele diz çökmedi Tayyip Erdoğan, sana da çökmeyecek. Artık bu milletin bir hesabı var, o hesabı sandıkta görecek. Artık bakan evlatlarının değil, vatan evlatlarının yüzü gülecek." (DHA)