Özel: “Gençlerin yurt dışında hayal kurması beka sorunudur”
Özel: “Gençlerin yurt dışında hayal kurması beka sorunudur”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Anketlere bakıyorum; her 4 gençten 1 tanesi Türkiye'de kalmayı, 3 tanesi fırsatını bulursa dünyanın gelişmiş ülkelerine gitmeyi hayal ediyor. Dünyanın gelişmiş ülkelerinin Türkiye'de hayal kurması beka sorunu değildir. Türkiye'nin gençlerinin, o ülkelerde hayal kurması beka sorunudur" dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 'Her Gencin Hakkı: Nitelikli, Özerk, Demokratik ve Yaşanabilir Üniversite' paneline katılmak üzere Eskişehir'e geldi. Haller Gençlik Merkezi'nde düzenlenen panele; CHP İstanbul Milletvekili Suat Özçağdaş, CHP Isparta Milletvekili Hikmet Yalım Halıcı, CHP İzmir Milletvekili Prof. Dr. Yüksel Taşkın, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, eski Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, partililer ve öğrenciler katıldı.
'YÖK'Ü YOK ETMEYE GELİYORUZ'
Yüksek Öğretim Kurumu'nun (YÖK) kuruluş yıl dönümünü hatırlatan Özel, "6 Kasım 1981, YÖK'ün kuruluşudur. Bugün de 44'üncü yılıdır. YÖK'ün kuruluşunda Cumhuriyet Halk Partisi'nin yükseköğrenime, öğrencilere ve akademiye dair söyleyeceği sözler vardır. 12 Eylül darbesi, Türkiye'de pek çok şeyin üzerinden silindir gibi geçti. Bunun en başında başta siyasi partiler ve siyaset kurumu olmak üzere, örgütlenme özgürlüğü, sendikalar olmak üzere, bir de özerk üniversitenin üzerinden silindir gibi geçti. O gün de eksikleri vardı; ancak bundan 45 yıl önce bile bugünkü halinden çok çok daha iyi bir noktadaydı. Daha önce pek çok parti, iktidara gelirken YÖK'ü kaldıracağını söyledi. Kimi o güçle gelemedi, kimi geldiğinde yerleşmiş bu vesayet odağıyla mücadele edecek yeterli vakti bulamadı. Adalet ve Kalkınma Partisi, çok iddialı şekilde bunu söyleyerek geldi, çok az partiye imkan olacak kadar uzun süredir görevde kaldı. İstediği tüm güçleri, tüm yetkileri elinde tuttu, ancak YÖK gibi Kenan Evren'den kötü bir miras olan bir kurumu bırakın kaldırmayı, uygulamaları çok daha baskıcı, çok daha tahakkümcü, çok daha ortak düşünceyi reddeden ve dayatan bir şekle çevirdi. Bir kez biraz önce söyledim; herkes gelirken, 'YÖK'ü kaldıracağız, YÖK'ü kaldıracağız' dedi, kimse kaldırmadı. O yüzden biz 'YÖK'ü kaldıracağız' demiyoruz. 'YÖK'ü kaldıracağız' dersek yalan, kaldıramayız. Biz YÖK'ü yok etmeye geliyoruz arkadaşlar. YÖK'ü yok edeceğiz. Çünkü bir şeyi kaldırınca başka bir yere kondurmak lazım. Orada da birtakım mahsurlar var. YÖK'ü yok edip, akademinin özerkliğinin ve özgürlüğünün önündeki bütün engelleri kaldıracağız. Nitelikli, özerk, demokratik ve yaşanabilir üniversitenin, her gencin hakkı olduğuna inanıyoruz. Bunun için çalışıyoruz" dedi.

'DEVLET BEY İLE BENİM ARAMDA BİR FARK VAR'
Eğitim sistemi nedeniyle gençlerin Türkiye’den ayrılmak istediklerini söyleyen Özel, "Cumhuriyet Halk Partisi, gençlerin partisi olarak gençler için hayal kuran bir partidir. Devlet Bahçeli Bey ile benim aramda bir fark var. O da beka sorunlarını tarif ediyor, ben de beka sorununu tarif ediyorum. Devlet Bey’in tarif ettiği beka sorununda, 'Dünyanın güçlü ülkelerinin Türkiye'de gözü var, bu beka sorunudur' diyor. Evet, bu varsa beka sorunudur. Yüzyıl önce denediler. O beka sorunu nasıl bertaraf edildi bütün dünya bunu bilir. İhtiyaç olursa gözümüzü kırpmayacağımızı da bilir. Ama ben başka bir beka sorunu görüyorum. Anketlere bakıyorum; her 4 gençten 1 tanesi Türkiye'de kalmayı, 3 tanesi fırsatını bulursa dünyanın gelişmiş ülkelerine gitmeyi hayal ediyor. Dünyanın gelişmiş ülkelerinin Türkiye'de hayal kurması beka sorunu değildir. Türkiye'nin gençlerinin, o ülkelerde hayal kurması beka sorunudur. Bunu ortadan kaldıracağız" diye konuştu.
'SANDIK GELİYOR'
Özel, "Seçim akşamı demiştim. Valizleri zihinlerinde toplamış gençler ki; en kötüsü bu. Valiz toplamanın iki evresi var arkadaşlar yapılan çalışmalarda. İlk ve uzun evresi 2,5-3 yıl sürüyor. Valizin zihinde toplanması, kopuş fikri. Ama o fikir yerleşince, valizi yatağın üstüne atıp, içini doldurmak 15 dakika. O yüzden zihinlerinde valizleri toplayıp, gençlerin bir seçim daha kalmaya karar verdiklerini söylemiştim. O gençlere diyorum ki; biliyorum zor, katlanmak zor ama sandık da geliyor. Lütfen 31 Mart gecesi kalmakla ilgili verdiğiniz karardan vazgeçmeyin. Bu darbe kurumunun kuruluşunun 44'üncü yılında, inşallah YÖK'ün yok oluşunun, YÖK'ün defin töreninde de iktidarımızda bir 6 Kasım'da Eskişehir'de buluşmak üzere hepinizi saygıyla selamlıyorum" dedi.

‘ÖLÜMÜYLE ONU BÜTÜN TÜRKİYE TANIDI’
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Eskişehir’deki programı kapsamında, Tepebaşı Belediyesi tarafından Yeşiltepe Mahallesi’nde yapımı tamamlanan Ferdi Zeyrek Yaşam Merkezi'nin açılışını gerçekleştirdi. Ferdi Zeyrek isminin yaşatıldığını söyleyen Özel, “Ferdi bizim çocukluk, gençlik arkadaşımız. Ben eczacı odasında, o mimarlar odasında birlikte mücadeleler ettik. Zaten Manisa’nın tanınan bilinen bir yerlisiydi ama hizmetleriyle Manisa'ya ve civarında derken, ölümüyle birlikte onu bütün Türkiye tanıdı. Mekanı cennet olsun. Çok iyi bir miras bıraktı. Şu anda da Manisa'da onun anısını yaşatmak üzere inanılmaz emekler veriliyor. Türkiye'nin dört bir yanında da stadyumlara, caddelere, kreşlere ve yaşam merkezlerine adı veriliyor. Bir kişiyi yaşatmanın en iyi yolu bu, Ferdi Zeyrek'i yaşatmanın en iyi yolu bu. Bu amaçla yapılan bu iş gerçekten büyük bir vefa örneği” ifadelerini kullandı.
‘BU VAKİTTEN SONRA BU ÜLKEDE NİZAM NASIL TUTACAK’
Programın ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Özgür Özel, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Anayasa Mahkemesi’nin Gezi Davası hükümlüsü Tayfun Kahraman hakkında yeniden yargılama ve tahliye talebinin reddedilmesine ilişkin konuşan Özel, “Bugün büyük bir felaket yaşadık, ileride bugün yapılmaya çalışılanın ne olduğunu ve eğer mani olunmazsa ne sonuçlar doğuracağını daha iyi anlayacağız. Bugün Tayfun Kahraman hakkında Anayasa Mahkemesi’nin yazın verdiği, gerekçesini eylül ayında yazdığı ve mahkemeye yolladığı karara, savcılık neredeyse 1 haftadır bir yerlerden talimat bekliyor, mütalaa yazmıyorlardı. Dün kötü bir mütalaa yazdılar. Aktoroslar Çetesi etkisiyle yazılan kötü mütalaa ve 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nin Anayasayı tanımaması, bu vakitten sonra biri kalkar, ‘Sen Anayasayı tanımıyorsan, ben de Meclis maddesini tanımıyorum’ der, milletvekillerini tanımaz. Öbürü Cumhurbaşkanını tanımaz, öbürü mülkiyet hakkını tanımaz. Bu vakitten sonra bu ülkede nizam nasıl tutacak? Aklı başında bütün AK Parti’lilere sesleniyorum. Bir birinci kademe mahkemesi, Anayasa Mahkemesi kararını nasıl tanımaz? Nasıl, ‘Uygulamıyorum’ der. Bu vakitten sonra düzen tutmaz, yarın ülkede yağma başlar. Bugün Türkiye Cumhuriyeti tarihinin anayasasızlaştırma, kuralsızlaştırma, kurumsuzlaştırma sürecinde bir eşik atlanıyor. Herkes aklını başına alsın” dedi.
‘10 AY BOYUNCA HEM SAVCI MAAŞI HEM DE AVRO BAZINDA HUZUR HAKKI YÖNETİM KURULU MAAŞI ALDI’
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek hakkındaki iddialarını da yineleyen Özgür Özel, şunları söyledi:
“Hakimler Savcılar Kanununun ilgili 48’inci maddesi o kadar net söylüyor ki; hakimler savcılar başka bir iş yapamazlar, resmi ya da özel başka bir yerden gelir elde edemezler. Akın Gürlek 2024 yılının Ocak ayında ETİ Maden şirketinin Lüksemburg’daki işletmesi Etimine şirketine yönetici olmuş, oradan maaş almış. Sonra o görevi bir ara bırakmış. Sonra Kasım 2024’te İstanbul Cumhuriyet Başsavcısıyken yeniden atandı. 10 ay boyunca hem savcı maaşı aldı hem de oradan avro bazında, ‘Huzur hakkı yönetim kurulu maaşı’ aldı. Bu, Hakimler Savcılar Kanunu’na açık aykırıdır. Ben ağustos ayında demedim mi, ‘Hollanda, Lüksemburg taraflarından neler duyacaksınız’ diye. Daha neler duyacaksınız. Edinilmiş mallar, yüzen ve gezen mallar duyacaksınız. Hepsini ispatlayacağız.”

‘LÜKSEMBURG’DAKİ PİSLİĞİ ORADAKİ YALANLA ÖRTEMEZSİNİZ’
Kendisi hakkında resen açılan soruşturmayla ilgili Özel, “Bir de dün kendini kurtarmak için bir şey yapıyor. Ben kendini eleştirdim, yanlış karar veren savcıları eleştirdim sonra döndüm, Erdoğan’a dedim ki; ‘Etrafına sahip çık. Dilek Hanım’a ve çocuklara çok ağır hakaretler ediyorlar. Etrafındaki ite köpeğe sahip çık.’ Gündemi dağıtacak ya, bana soruşturma açmış. Cumhurbaşkanına hakaret. Ne Cumhurbaşkanına hakaret? ‘Savcılara dedi’ diyor. Ben savcıya ne dediğimi biliyorum. Diyecek olsam derim, senden mi çekineceğim? Ama bakın ben, ‘Etrafındaki ite köpeğe sahip çık. Olmadı hakaretler ediyorlar, haysiyetimize saldırıyorlar’ diyorum. O diyor ki, ‘Bize dedi, savcılara dedi.’ Neden? Onu kendi üstüne çekecek ki konuyu dağıtacak. Ben ortaya söylemişim, üstüne alınana bak. Haysiyetsizce saldıranlar için söylüyorum. Dilek Hanım’a o lafları söyleyenler, çocuklara o hakaretleri yazanlar için söylüyorum. Hasan amcaya onları söyleyenler için söylüyorum. ‘Bize söyledi’ diyor. Ben ortaya söyledim, sen kendi üstüne alıyorsan bilmem. Ne dediğimizi biliyoruz, Lüksemburg’daki pisliği buradaki yalanla örtemezsiniz” diye konuştu. (DHA)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.


