SES'ten Toplu Sözleşme Manifestosu: 'Üniversite Hastaneleri İçin Mücadele Zamanı'

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), üniversite hastanelerinin borç sarmalına itilmesini ve özerkliklerinin adım adım ortadan kaldırılmasını sert bir dille eleştirdi. Sendika, sağlık emekçilerini grevli, toplu sözleşmeli bir düzen için birlikte mücadeleye çağırdı.

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), devlet üniversite hastanelerinin içinde bulunduğu ekonomik ve yönetsel krize ilişkin dikkat çeken bir açıklama yaptı. Açıklamada, üniversite hastanelerinin sağlık sisteminin temel taşı olduğu vurgulanırken, bu kurumların adeta “üvey evlat” muamelesi gördüğüne dikkat çekildi.   Ülkenin dört bir yanına gönderilen hekimlerin yetiştirildiği, tıp alanında dünya çapında isim yapmış akademisyenlerin görev yaptığı üniversite hastanelerinin, mali krize sürüklendiği ve bilimsel özerkliğinin tehdit altında olduğu belirtildi.   SES, bu durumun yalnızca üniversite hastanelerinin değil, halk sağlığının da büyük bir tehlike altında olduğuna işaret ederek, “Tedavi edici sağlık hizmetlerinde en üst basamak olan bu kurumlar, Sağlık Bakanlığı'na devredilmek isteniyor. Bu, üniversitelerin bilimsel ve yönetsel bağımsızlığına açık bir müdahaledir” değerlendirmesinde bulundu.   "Kamusal Sağlık İçin Özerklik Şart"   SES’in açıklamasında, üniversite hastanelerinin Sağlık Bakanlığı tarafından kuşatıldığı, geçmişte Marmara Üniversitesi örneğinde olduğu gibi bazı hastanelerin borçları kapatılarak iş birliği protokolleriyle özerkliklerinin fiilen kaldırıldığı hatırlatıldı.   “Devlet, üniversite hastanelerinin borçlarını karşılayarak onları parasız sağlık hizmeti verebilecek hale getirmesi gerekirken, bu durum üniversite hastanelerini devralmak için fırsat olarak görülüyor” denilen açıklamada, kamusal sağlık hizmetlerinin korunması gerektiği vurgulandı.   "Tıp İnsanları Kamudan Koparılıyor"   Açıklamada, yeterli personel istihdam edilmediği için üniversite hastanelerindeki tüm sağlık emekçilerinin ağır angarya koşullar altında çalıştığı, asistan hekimlerin eğitim alamadığı ve öğretim üyelerinin bilim üretmek yerine gelir baskısıyla karşı karşıya kaldığı belirtildi.   “Ek ödeme, teşvik ve performans dayatmaları yüzünden nitelikli hekimler ya özel sektöre geçiyor ya da yurt dışına gidiyor. Oysa kamusal sağlık hizmetinin temel dayanağı bu emekçilerdir. Ama şu an sadece parası olanlar sağlık hizmetine erişebiliyor” denildi.   "Toplu Sözleşme Değil, Tiyatro!"   SES, 7 dönemdir süren toplu sözleşme süreçlerinin kamu emekçileri açısından sonuç vermediğini, yetkili sendika ve işverenin "oyun oynadığını" belirtti. Sendika, tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerini mücadeleye çağırarak şu temel talepleri sıraladı:   Grevli, toplu sözleşmeli, özgür pazarlık hakkı içeren sendika yasası çıkarılsın.   Sözleşmeli tüm çalışanlar 657 4/A kapsamına alınsın.   Tüm sağlık çalışanlarına yoksulluk sınırı üzerinde emekliliğe yansıyan temel ücret verilsin.   İlave ek zam, tüm kamu emeklilerine ve emekliliğe yansıtılsın.   Emekçilerden alınan gelir vergisi %10’da sabitlensin.   İdareciler, liyakate dayalı ve seçimle belirlensin.   Muayene, tedavi ve ilaç hizmetleri ücretsiz hale getirilsin.     Üniversite Hastanelerine Özgü Talepler de Dile Getirildi   SES’in açıklamasında ayrıca, üniversite hastanelerinde çalışan sağlık emekçilerine özel talepler de yer aldı. Bu talepler arasında şu başlıklar öne çıktı:   Üniversite hastanesi çalışanlarına tayin hakkı verilsin.   Mazeret atamaları için yönetmelik çıkarılsın.   Asistan hekimlerin nöbet süresi 24 saatle sınırlandırılsın.   Ücretsiz 7/24 kreş hizmeti sağlansın, kreş ödeneği garanti altına alınsın.   Ulaşım servisleri sağlansın, servis olmayan yerlerde ulaşım ücreti karşılasın.   Fiili hizmet süresi yıllık 90 gün üzerinden tüm emekçilere ödensin.   3600-7200 arası ek gösterge uygulaması başlatılsın.     "SES Var, Umut Var!"   Açıklamanın sonunda ise, “Geçmişten bugüne fiili ve meşru mücadele hattımızdan vazgeçmeyeceğiz” mesajı verilerek, toplu sözleşme sürecinde sokaklardan ve işyerlerinden SES’in sesinin yükseleceği belirtildi.   SES, sağlık iş kolundaki tüm emekçileri, meslek örgütlerini ve sağlık hakkını savunan yurttaşları örgütlü mücadeleyi büyütmeye çağırdı: “SES var, umut var! SES’te örgütleniyoruz!”