Türk360 Haber
Ramazan AKGÜN
Köşe Yazarı
Ramazan AKGÜN
 

Altına Değil, Mantıya Yatırım!

Ekonomide çıkış yolu arıyoruz… Arıyoruz ama ararken ne klasik iktisadın aklına uğruyoruz, ne modern teorilerin kapısını çalıyoruz, ne de sağduyuya selam veriyoruz. Ekonomi yönetimi, bilimsel göstergeler yerine, “siyasi algı endeksine” bağlı çalışıyor. Enflasyon beklentisi mi? O da algı. Faiz politikası mı? O da algı. Merkez Bankası’nın para politikası raporları mı? Onlar zaten artık ekonomi metni değil, “siyasi niyet beyanı gibi”.   Hal böyle olunca, bizim de kurtuluş reçetemizi ekonomi kitaplarından değil, mutfaktan çıkarmamız gayet doğal.   Ve işte karşınızda: Kayseri Mantısı Ekonomi Modeli (KMEM).   Dünyayı Mantıya Alıştırma Projesi (D-MAP) Ekonomi yönetiminin ciddiye almadığı tüm gerçekleri bir kenara bırakalım. Nasıl olsa artık hiçbir göstergenin bilimle ilişkisi kalmamışken, bizim de çözümümüz gastronomik olabilir.   Plan çok basit:   Dünyayı mantıya alıştırıyoruz.   Kayseri’de her ev bir “mikro ihracat üssü” oluyor.   Ev kadınları, gençler, emekliler, hatta siyasetten bunalanlar bile mantı sarıyor.   Her tanesi bir nohut büyüklüğünde olan mantılar, tıpkı yüksek teknoloji ürünüymüş gibi “nano üretim” kategorisine giriyor.   Küresel pazar ayağa kalkıyor: "MantıCoin" yükselişte!   Böylece Türkiye, ilk defa yerli ve milli hamur teknolojisiyle küresel pazarda devrim yaratıyor.     Bizim klasik ürünlerimizde ihracat katma değeri sınırlı. Ama mantı öyle mi? Bir kaşıkta 40 tane var! Bu, başka hangi üründe mümkün?   Kayseri mantısının bu “çoklu parçalı” yapısı, tıpkı otomotiv sektörü gibi yan sanayi potansiyeli bile içeriyor: Hamur tedarikçileri ,kıyma üreticileri, baharat kızak sistemleri, mantı kapatma mühendisleri.   Hepsi bir ekosistem oluşturuyor.   Cari açık mı? Mantı sektöründe böyle bir kavram yok! Çünkü: Girdi maliyeti düşük, işçilik yerli, enerji tüketimi minimal, talep sınırsız, lezzet bağımlılığı yüksek.   Dünya mantıya bağımlı olursa, enerji bağımlılığımız bile düşer! Rus gazı yerine Kayseri mantısı ile ısınırız, öyle düşünün(!)   Cari açık? Kapanır. Hatta fazla bile veririz.     Merkez Bankası’nın döviz rezervleri yıllardır tartışma konusu. Swap dahil, swap hariç, kasada var mı yok mu…   Mantı ekonomisi devreye girince: her mantı paketi dövizle satılacak, döviz girişleri artacak, ekonomide bolluk dönemi başlayacak.   Hatta belki de Merkez Bankası politika metinlerinde yeni bir kavram görürüz:   “Net Mantı Rezervleri (NMR)”   Ekonomistlerin ağzı 10 yıl açık kalır...     Millet yıllardır altın alıyor, çeyrek alıyor, tam alıyor, kolye alıyor…   Oysa mantı yatırımı çok daha kârlı:   Altın bozulmaz ama mantı bozulur; bu da hızla satmanız için mükemmel motivasyon sağlar.   Altın kasada durur, mantı üretimi ise ekonomiyi canlandırır.   Altın bir kere alınır; mantı tekrar tekrar alınır, sürekli tüketilir.   Üstelik gram mantı bile çıkabilir. Kuyumcuda değil, bakkalda satılır. Ekonomiye “makrohamur” etkisi sağlar.     Ekonominin bütün kuralları hiçe sayılıyorsa, bizim de bu ironiye ironik bir reçete ile cevap vermemiz kaçınılmazdır.   Kayseri mantısı belki ekonomiyi kurtarmaz… Ama şunu gösterir: Ekonomi biliminin terk edildiği bir ülkede, en rasyonel çözüm bile mantı kadar absürt gelebilir.     Altına değil; "mantıya yatırım!"
Ekleme Tarihi: 14 Kasım 2025 -Cuma
Ramazan AKGÜN

Altına Değil, Mantıya Yatırım!

Ekonomide çıkış yolu arıyoruz…

Arıyoruz ama ararken ne klasik iktisadın aklına uğruyoruz, ne modern teorilerin kapısını çalıyoruz, ne de sağduyuya selam veriyoruz. Ekonomi yönetimi, bilimsel göstergeler yerine, “siyasi algı endeksine” bağlı çalışıyor. Enflasyon beklentisi mi? O da algı. Faiz politikası mı? O da algı. Merkez Bankası’nın para politikası raporları mı? Onlar zaten artık ekonomi metni değil, “siyasi niyet beyanı gibi”.

 

Hal böyle olunca, bizim de kurtuluş reçetemizi ekonomi kitaplarından değil, mutfaktan çıkarmamız gayet doğal.

 

Ve işte karşınızda:

Kayseri Mantısı Ekonomi Modeli (KMEM).

 

Dünyayı Mantıya Alıştırma Projesi (D-MAP)

Ekonomi yönetiminin ciddiye almadığı tüm gerçekleri bir kenara bırakalım. Nasıl olsa artık hiçbir göstergenin bilimle ilişkisi kalmamışken, bizim de çözümümüz gastronomik olabilir.

 

Plan çok basit:

 

Dünyayı mantıya alıştırıyoruz.

 

Kayseri’de her ev bir “mikro ihracat üssü” oluyor.

 

Ev kadınları, gençler, emekliler, hatta siyasetten bunalanlar bile mantı sarıyor.

 

Her tanesi bir nohut büyüklüğünde olan mantılar, tıpkı yüksek teknoloji ürünüymüş gibi “nano üretim” kategorisine giriyor.

 

Küresel pazar ayağa kalkıyor: "MantıCoin" yükselişte!

 

Böylece Türkiye, ilk defa yerli ve milli hamur teknolojisiyle küresel pazarda devrim yaratıyor.

 

 

Bizim klasik ürünlerimizde ihracat katma değeri sınırlı. Ama mantı öyle mi?

Bir kaşıkta 40 tane var! Bu, başka hangi üründe mümkün?

 

Kayseri mantısının bu “çoklu parçalı” yapısı, tıpkı otomotiv sektörü gibi yan sanayi potansiyeli bile içeriyor: Hamur tedarikçileri ,kıyma üreticileri, baharat kızak sistemleri, mantı kapatma mühendisleri.

 

Hepsi bir ekosistem oluşturuyor.

 

Cari açık mı? Mantı sektöründe böyle bir kavram yok!

Çünkü: Girdi maliyeti düşük, işçilik yerli, enerji tüketimi minimal, talep sınırsız, lezzet bağımlılığı yüksek.

 

Dünya mantıya bağımlı olursa, enerji bağımlılığımız bile düşer! Rus gazı yerine Kayseri mantısı ile ısınırız, öyle düşünün(!)

 

Cari açık?

Kapanır.

Hatta fazla bile veririz.

 

 

Merkez Bankası’nın döviz rezervleri yıllardır tartışma konusu. Swap dahil, swap hariç, kasada var mı yok mu…

 

Mantı ekonomisi devreye girince: her mantı paketi dövizle satılacak, döviz girişleri artacak, ekonomide bolluk dönemi başlayacak.

 

Hatta belki de Merkez Bankası politika metinlerinde yeni bir kavram görürüz:

 

“Net Mantı Rezervleri (NMR)”

 

Ekonomistlerin ağzı 10 yıl açık kalır...

 

 

Millet yıllardır altın alıyor, çeyrek alıyor, tam alıyor, kolye alıyor…

 

Oysa mantı yatırımı çok daha kârlı:

 

Altın bozulmaz ama mantı bozulur; bu da hızla satmanız için mükemmel motivasyon sağlar.

 

Altın kasada durur, mantı üretimi ise ekonomiyi canlandırır.

 

Altın bir kere alınır; mantı tekrar tekrar alınır, sürekli tüketilir.

 

Üstelik gram mantı bile çıkabilir. Kuyumcuda değil, bakkalda satılır. Ekonomiye “makrohamur” etkisi sağlar.

 

 

Ekonominin bütün kuralları hiçe sayılıyorsa, bizim de bu ironiye ironik bir reçete ile cevap vermemiz kaçınılmazdır.

 

Kayseri mantısı belki ekonomiyi kurtarmaz…

Ama şunu gösterir:

Ekonomi biliminin terk edildiği bir ülkede, en rasyonel çözüm bile mantı kadar absürt gelebilir.

 

 

Altına değil; "mantıya yatırım!"

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve turk360.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.