Bir vesileyle Bünyan Belediye Başkanı Selahattin Metin’in davetlisi olarak, dostane bir mecliste misafiri oldum. Samimi, içten ve bir o kadar da net bir sohbetti. Eskiler, yeniler, anılar,hatıralar derken kendisi anlattı, biz dinledik. Biz sorduk kendine münhasır net cevaplar verdi. Gözlemlediklerim, duyduklarım ve kamuoyuna yansıyanlarla birlikte Selahattin Metin’i daha yakından tanıma fırsatı buldum. Onu daha önce yaptığım haberler ölçüsünde tanıyordum, ama bu defa yüz yüze bir sohbetin ardından bende başkan Metin'e dair çok daha net bir tablo oluştu. Elimden geldiğince edindiğim bilgi birikimiyle, Selahattin Metin’in Bünyan’daki yönetim anlayışını sizlere aktarmaya çalışacağım.   Selahattin Metin, 31 Mart 2024 yerel seçimleri öncesi Bünyan’da adı sık anılmaya başlanan ama aynı oranda da önyargıyla karşılanan bir isimdi. Hakkında birçok şey söylendi. Siyasi arenada özellikle taşrada, bilgi eksikliğinden doğan ön yargıların etkisi büyüktür. Fakat o daha kimse ne yapacağını, nasıl bir başkan olacağını tam anlamıyla bilmeden iddialı bir çıkış yaparak “Bünyan 50 yıl beni konuşacak” dedi. Bu iddia o gün için cesur, belki abartılı gibi görünse de bugün geriye dönüp baktığımızda; bu cümlenin altı tek tek dolmuş durumda.   Başkan Metin'in belediyeyi devraldığı dönemdeki tablo iç açıcı değildi. 18 milyon 101 bin 150 TL borç, bu borcun içinde 13 milyonun üzerinde piyasa borcu, yaklaşık 5 milyon kredi borcu ve yıllardır çözülmemiş, ötelenmiş kıdem tazminatları yer alıyordu. Belediyecilikte böylesi bir finansal tabloyu devralmak, hele ki kaynakların sınırlı olduğu yerel düzeyde, genelde ya hizmetlerin durması ya da vatandaşa yansıyan sıkı tasarruf tedbirleriyle sonuçlanır. Ancak Selahattin Metin bu algıyı yerle bir etti. Aradan geçen yalnızca 16 ayda belediyeyi borçsuz hale getirdi. Bu süreçte, 8 emekli işçiye toplamda 5 milyon 157 bin 47 TL kıdem tazminatı da dahil olmak üzere tam 23 milyon 258 bin 197 TL’lik ödeme gerçekleştirdi. Üstelik hizmet üretmeye devam ederek, yani sadece borç ödeyen değil; aynı anda bütün olumsuz tabuları yıkarak üreten bir belediye olmayı da başardı.   Bu başarı salt sayılardan ibaret değil. Asıl dikkat çeken; Başkan Metin’in siyasi uzlaşıyı merkeze alan bir yaklaşım sergilemesi. Türkiye'de birçok belediyede meclis kararları çoğunluk oyunlarıyla, kimi zaman da sert tartışmalar eşliğinde alınırken, Bünyan Belediyesi Meclisi'nde tüm kararlar 16-0 oy birliğiyle alınıyor. Üstelik bu, farklı siyasi görüşlerden temsilcilerin olduğu bir mecliste gerçekleşiyor. Bu durum; belediye başkanının sadece yöneten değil, aynı zamanda dinleyen, ikna eden ve ortak aklı önceleyen bir lider olduğunun göstergesidir. Zira mesele sadece hizmet üretmek değil, bu hizmeti toplumun her kesimini kapsayacak şekilde üretmek. Selahattin Metin bunu başarabilmiş durumda.   Bir diğer önemli nokta ise istihdam politikası. Türkiye’de belediyelerin çoğu zaman akraba, eş-dost kadrolaşmasının gölgesinde kaldığı bir gerçek. Ancak Başkan Metin, bu anlayışı reddederek göreve geldiği günkü kadro yapısını büyük oranda muhafaza etmiş. Yeni istihdamları ihtiyaca göre, liyakate dayalı ve kamu yararını gözeterek yapmış. Bu tutum hem içeride çalışanların motivasyonunu hem de dışarıdan bakan vatandaşın güvenini artırmış.   Bugün Bünyan’da bir dayanışma rüzgârı estiğini söylemek abartı değil. Kent, geçmişteki durağan, içine kapanık, yalnızca temel belediye hizmetlerini sürdüren yapıdan sıyrılarak üretken, dinamik ve geleceğe yatırım yapan bir modele evrilmiş. Bu dönüşüm yalnızca beton, asfalt ve tabelalardan ibaret değil. Esas mesele, bu dönüşümün halkla kurulan doğrudan diyalog, güven temelli iletişim ve gerçek samimiyetle sağlanmış olması. Selahattin Metin, tam da bu noktada fark yaratıyor. Ne yapmış, hangi hizmeti getirmiş sorularına tek tek yanıt vermeye gerek duymuyorum. Zaten hepsi arama motorlarında detaylarıyla mevcut. Ancak bu hizmetlerin hangi vizyonla, hangi finansal ve siyasi şartlarda üretildiğini görmek, başarıyı anlamak açısından çok daha kıymetli.   Selahattin Metin’in içi dışı bir. Olduğu gibi görünen, göründüğü gibi olan bir karakter. Bu özellik, özellikle yerel yönetimlerde en kıymetli değerlerden biri. Çünkü halk yöneticisinde önce samimiyet, sonra hizmet arar. Bünyan halkı bugün bu iki kavramı bir arada görmenin memnuniyetini yaşıyor.   Neticede, Bünyan'da bir şeyler değişmiş durumda. Sadece yollar, parklar, tesisler değil; aynı zamanda algılar, beklentiler ve yönetime dair umutlar da değişmiş. Selahattin Metin, sadece bir belediye başkanı değil; aynı zamanda iyi niyetin, diyalogun ve ortak aklın da savunucusu olmuş. Bu yönüyle, Bünyan’da sergilenen bu yeni yönetim anlayışı, başka yerel yönetimler için de örnek teşkil edebilir.   Belki çok fazla konuşmuyor, belki sosyal medyada her gün karşımıza çıkmıyor. Ama Bünyan’da sessiz, derinden ve kalıcı bir devrim yaşanıyor. Ve bu devrimin adı: Selahattin Metin.