Türk360 Haber
Mehmet GENÇSOY
Köşe Yazarı
Mehmet GENÇSOY
 

Kayserispor’un İnanmışlık Zaferi – Ruh, Mücadele ve Onurcan Dokunuşu

Futbol sadece yetenek değil, bazen ruhun, bazen inancın ve bazen de pes etmemenin hikâyesidir. Zecorner Kayserispor’un Kasımpaşa karşısında aldığı bu 3-2’lik galibiyet, işte tam da bu hikâyenin sahadaki karşılığıydı. On maçtır süren galibiyet hasreti, sonunda evinde, taraftarının önünde son buldu. Fakat bu sadece bir galibiyet değil; aynı zamanda yeniden doğuşun, “biz hâlâ buradayız” mesajının güçlü bir ifadesiydi.   Ruhun Sahaya Yansıdığı Maç   Maçın ilk dakikalarından itibaren Kayserispor’un sahada bıraktığı enerji, “bu maçı almak istiyoruz” dedirtti. Furkan Soyalp’in erken golüyle başlayan o yüksek tempo, belki zaman zaman sarsılsa da hiç kaybolmadı. Her topa hamle yapan, her pozisyonda mücadele eden bir takım vardı sahada. Mendes’in bitmek bilmeyen enerjisi, Ramazan Civelek’in ısrarcı kanat koşuları ve Onugkha’nın savunmayı sürekli zorlayan presi, rakibin oyun kurmasını zorlaştırdı.   Kayserispor’un ikinci golü, adeta kararlılığın somut hâliydi. Mendes’in kullandığı köşe vuruşunda Denswil’in topu filelerle buluşturması, hem takımın inancını hem de taraftarın özlemini pekiştirdi. Uzun zamandır böylesine istekli, böylesine arzulu bir Kayserispor izlememiştik.   Kasımpaşa’nın Direnci ve Denge Arayışı   Elbette rakip de boş durmadı. Kasımpaşa, ligin bu seviyesinde fırsatları değerlendirmeyi bilen bir ekip. Özellikle Winck’in golüyle oyuna dengeyi getirmeleri ve Kubilay Kanatsızkuş’un bitirici vuruşuyla 2-2’yi bulmaları, onların da kolay lokma olmadığını gösterdi. Geçtiğimiz hafta televizyon programında da altını çizmiştim; “Kasımpaşa fırsat buldu mu cezayı keser.” Aynen öyle oldu. Ancak bu kez sahada kazanmaya daha çok inanan bir Kayserispor vardı.   İnanmışlığın Adı: Onurcan Piri   Her galibiyetin bir kahramanı olur. Bu maçın kahramanı ise tartışmasız kaleci Onurcan Piri’ydi. Son dakikalarda yaptığı kurtarışlar, sadece üç puanı değil, takımın moralini ve inancını da kurtardı. 90+4’teki o refleks… Belki fizik kurallarını zorlayan bir hamleydi, ama futbolda bazen kalplerin yasası geçerlidir. O anlarda tribünler, nefesini tutmuş bir halde sadece Onurcan’a inanmıştı.   Tuci’nin Altın Dokunuşu ve Taraftarın Umudu   81. dakikada Tuci’nin attığı o kafa golü, bir anlamda maçın özeti gibiydi: Azim, takipçilik ve doğru zamanda doğru yerde olmak. Bu gol, sadece tabelayı değil, Kayserispor’un ruh hâlini de değiştirdi. Taraftarın gözünde yeniden “o takım” oldular. Maçın sonunda tribünlerde yankılanan alkışlar, sadece bir galibiyete değil, yeniden doğan bir umuda gönderilmişti.   Bu galibiyet, elbette bir dönüm noktası. Ama unutulmamalı ki, asıl mesele bu ruhu her maça taşımak. Kayserispor bu maçta sadece üç puan almadı; özgüvenini, taraftarının inancını ve şehirdeki futbol heyecanını da geri kazandı.   Eğer bu mücadele, bu karakter ve bu inanç devam ederse, Kayserispor sadece küme hattından uzaklaşmakla kalmaz, yeniden Süper Lig’in “korkulan deplasmanı” olmayı başarır.   Kayserispor’un bu haftaki galibiyeti, bir taktik zaferden çok daha fazlasıydı. Bu, bir inanç zaferiydi. Ve bazen futbol, sadece topun ağlarla buluşması değil… O topun arkasındaki yüreğin hikâyesidir.
Ekleme Tarihi: 03 Kasım 2025 -Pazartesi
Mehmet GENÇSOY

Kayserispor’un İnanmışlık Zaferi – Ruh, Mücadele ve Onurcan Dokunuşu

Futbol sadece yetenek değil, bazen ruhun, bazen inancın ve bazen de pes etmemenin hikâyesidir. Zecorner Kayserispor’un Kasımpaşa karşısında aldığı bu 3-2’lik galibiyet, işte tam da bu hikâyenin sahadaki karşılığıydı. On maçtır süren galibiyet hasreti, sonunda evinde, taraftarının önünde son buldu. Fakat bu sadece bir galibiyet değil; aynı zamanda yeniden doğuşun, “biz hâlâ buradayız” mesajının güçlü bir ifadesiydi.

 

Ruhun Sahaya Yansıdığı Maç

 

Maçın ilk dakikalarından itibaren Kayserispor’un sahada bıraktığı enerji, “bu maçı almak istiyoruz” dedirtti. Furkan Soyalp’in erken golüyle başlayan o yüksek tempo, belki zaman zaman sarsılsa da hiç kaybolmadı. Her topa hamle yapan, her pozisyonda mücadele eden bir takım vardı sahada. Mendes’in bitmek bilmeyen enerjisi, Ramazan Civelek’in ısrarcı kanat koşuları ve Onugkha’nın savunmayı sürekli zorlayan presi, rakibin oyun kurmasını zorlaştırdı.

 

Kayserispor’un ikinci golü, adeta kararlılığın somut hâliydi. Mendes’in kullandığı köşe vuruşunda Denswil’in topu filelerle buluşturması, hem takımın inancını hem de taraftarın özlemini pekiştirdi. Uzun zamandır böylesine istekli, böylesine arzulu bir Kayserispor izlememiştik.

 

Kasımpaşa’nın Direnci ve Denge Arayışı

 

Elbette rakip de boş durmadı. Kasımpaşa, ligin bu seviyesinde fırsatları değerlendirmeyi bilen bir ekip. Özellikle Winck’in golüyle oyuna dengeyi getirmeleri ve Kubilay Kanatsızkuş’un bitirici vuruşuyla 2-2’yi bulmaları, onların da kolay lokma olmadığını gösterdi.

Geçtiğimiz hafta televizyon programında da altını çizmiştim; “Kasımpaşa fırsat buldu mu cezayı keser.” Aynen öyle oldu. Ancak bu kez sahada kazanmaya daha çok inanan bir Kayserispor vardı.

 

İnanmışlığın Adı: Onurcan Piri

 

Her galibiyetin bir kahramanı olur. Bu maçın kahramanı ise tartışmasız kaleci Onurcan Piri’ydi.

Son dakikalarda yaptığı kurtarışlar, sadece üç puanı değil, takımın moralini ve inancını da kurtardı. 90+4’teki o refleks… Belki fizik kurallarını zorlayan bir hamleydi, ama futbolda bazen kalplerin yasası geçerlidir. O anlarda tribünler, nefesini tutmuş bir halde sadece Onurcan’a inanmıştı.

 

Tuci’nin Altın Dokunuşu ve Taraftarın Umudu

 

81. dakikada Tuci’nin attığı o kafa golü, bir anlamda maçın özeti gibiydi:

Azim, takipçilik ve doğru zamanda doğru yerde olmak.

Bu gol, sadece tabelayı değil, Kayserispor’un ruh hâlini de değiştirdi. Taraftarın gözünde yeniden “o takım” oldular. Maçın sonunda tribünlerde yankılanan alkışlar, sadece bir galibiyete değil, yeniden doğan bir umuda gönderilmişti.

 

Bu galibiyet, elbette bir dönüm noktası. Ama unutulmamalı ki, asıl mesele bu ruhu her maça taşımak. Kayserispor bu maçta sadece üç puan almadı; özgüvenini, taraftarının inancını ve şehirdeki futbol heyecanını da geri kazandı.

 

Eğer bu mücadele, bu karakter ve bu inanç devam ederse, Kayserispor sadece küme hattından uzaklaşmakla kalmaz, yeniden Süper Lig’in “korkulan deplasmanı” olmayı başarır.

 

Kayserispor’un bu haftaki galibiyeti, bir taktik zaferden çok daha fazlasıydı. Bu, bir inanç zaferiydi.

Ve bazen futbol, sadece topun ağlarla buluşması değil…

O topun arkasındaki yüreğin hikâyesidir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve turk360.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.