Cumhuriyet Bayramınız Kutlu Olsun.   “Türk milletinin karakterine ve adetlerine en uygun olan idare, cumhuriyet idaresidir.” “Muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkmak, ancak cumhuriyet ilkeleriyle mümkündür.” Çocukluğumda, Kayseri’de ilk kez katıldığım 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı töreni hâlâ hafızamda capcanlıdır. Henüz küçücük bir öğrenciydim; elimde salladığım Türk bayrağı bana koca bir dünyanın kapılarını açıyordu. O gün ilkokul öğretmenim Süleyman ZENGİN’in (Ruhu Şadolsun) kürsüden söylediği söz kulağıma kazınmıştı: “Cumhuriyet, yalnızca bir yönetim biçimi değil; sizin geleceğinizdir. Geleceğinize sahip çıkın” Yıllar geçti… TRT’de mikrofon arkasında program hazırlarken, Ulaştırma Bakanlığı Özel Kalem Müdürü iken bürokrası de, SGK’da masa başında ve sahada, sivil toplumda toplumun sesi olmaya çalışırken, o çocukluk duygusu hep içimdeydi… Her ne şartta olursa olsun geleceğime sahip çıkacağım… Ne zaman emekçinin hakkını, toplumun huzurunu savunmak, toplumun vicadanını korumak, kollamak için mücadele etsem, aklıma hep Cumhuriyetin bize verdiği o hep özgür irade gücü gelir...  “Cumhuriyet, ahlâkî fazilete dayanan bir idaredir. Cumhuriyet fazilettir.” Bu söz; işte bu yüzden yalnızca bir vecize değil, benim için yaşanmış bir hakikattir. Cumhuriyet; sadece bir yönetim şekli değildir. İnsanın kendi kaderini tayin etmesinin, özgür iradesiyle geleceğini inşa etmesinin adıdır. Bir millet, yüz yıl önce ayağa kalktı ve iradesini “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” sözüyle dünyaya ilan etti. “Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemiyle devlet şekli demektir.” Cumhuriyet bize yalnızca sandığı ve seçme hakkını değil; eşit yurttaşlık onurunu, hür düşünceyi, insana verilen değeri armağan etti. Atatürk’ün “Cumhuriyet fazilettir” sözü, işte bu erdemli kazanımı anlatır. Çünkü fazilet, bireyin onuruyla toplumun yükselişini buluşturur. Mustafa Kemal Atatürk, yalnızca bir askerî deha değil; aynı zamanda siyasi bir vizyoner, toplumsal bir öğretmen ve moral gücün simgesidir. Kurucu liderin sevgisini kimse silemedi silemeyecek… “Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli kültürdür.” Onun en belirgin özelliklerinden biri kararlılık ve ileri görüşlülük idi. Anadolu’nun en zor şartlarında dahi, geleceğin aydınlık Türkiye’sini düşünebilmiş; yalnızca zafer değil, kalıcı bir devlet düzeni hedeflemiştir. “Hürriyet ve bağımsızlık benim karakterimdir.” “Milletin istiklâlini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.” Atatürk’ün bir diğer özelliği, halkla kurduğu sarsılmaz bağdır. Milletin iradesini, kişisel ikbalin değil, devletin temel direği yaptı. Cumhuriyeti halka emanet ederken “Benim en büyük eserim Cumhuriyettir” diyerek, milletin sonsuz sahiplenişine güvendi. “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır; fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.” Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliği, yalnızca kendi dönemine değil, bugünün yöneticilerine de örnektir: Vizyonerlik: Geleceği görüp bugünden inşa etmek. Cesaret: En zor anda dahi geri adım atmamak. Erdem: Gücü kişisel çıkar için değil, milletin yararı için kullanmak. Hesap verebilirlik: Cumhuriyeti, bireylerin özgür iradesine ve şeffaflığa dayandırmak. Bu özellikler, Cumhuriyetin fazilet anlayışıyla bütünleştiğinde bir millet küllerinden yeniden doğmuştur. Cumhuriyet, 102. yılında da bize şunu hatırlatıyor: Bir milletin en büyük gücü, bağımsız iradesi ve ortak aklıdır. Bu fazileti yaşatmak, sadece kutlamalarla değil; adaletle, eşitlikle, hak ve hukukla mümkündür. 29 Ekim’de yalnızca geçmişi hatırlamayız; aynı zamanda gelecek için de bir söz veririz: “İlk günkü azim, inanç ve kararlılıkla; Cumhuriyeti demokrasiyle taçlandırmaya, özgürlükleri korumaya ve halkın iradesini yüceltmeye devam edeceğiz…”  “Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müridler, meczuplar memleketi olamaz.” Atatürk’ün dediği gibi: Cumhuriyet fazilettir. Çünkü fazilet, insanı insan yapan en yüce değer, toplumu ayakta tutan en sağlam temeldir. Ne mutlu Cumhuriyetin faziletini kuşananlara…  “Cumhuriyet, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister.” “Biz cumhuriyeti ilan ettik; onu yükseltecek ve yaşatacak sizlersiniz.” Ne mutlu Cumhuriyetin değerini bilenlere, Ne Mutlu Türküm Diyene…