İlhan İŞMAN
Köşe Yazarı
İlhan İŞMAN
 

Güvenli İletişimde Yeni Bir Dönem: Kurumsal Elektronik Posta

Mobbing ile Mücadele Derneği olarak “Türkiye Mobbing Farkındalığı Araştırması Anketi”ne Türkiye genelinde katılımın sağlanması için, valiliklerden üniversitelere, sendikalardan sivil toplum kuruluşlarına kadar çok geniş bir yelpazeye resmi yazı göndermemiz gerekti. Dernek olarak bu işi çözmeli, çözerken de bunun en ucuz, en kısa, zamandan tasarruf eden, pratik bir yolunu bulmalıydık. Sonuç olarak bulduk. Derneğimiz için KEP (Kurumsal Elektronik Posta) hesabını yine, yeni, yeniden açtırdık. Bu vesileyle biz de KEP ile ikinci kez tanışmış olduk. Kafamızda hemen şu sorular belirdi: Kurumsal Elektronik Posta ne işe yarıyordu? Avantajları nelerdi? Neden kullanılmalıydı? Sistem nereden nereye gelmişti? Eksiklikler, aksaklıklar var mıydı? KEP’in ortaya çıktığı 2011 yılından bugüne ülkemize ekonomik getirisi ne olmuştu? Merak ettik, araştırdık ve bulduklarımızı da kamuoyuyla paylaşmak, kamuoyunu bilgilendirmek istedik. Eğer uygulamada varsa eksiklikler, aksaklıklar kamuoyu ile mutlaka paylaşılmalı, BTK’ya çözüm önerisi olarak sunulmalıydı. KEP’in en önemli gücü, hukuki geçerlilik. Gönderilen her ileti, noter ya da tebligat kadar güçlü bir delil sayılıyor. Zaman damgası ve elektronik imza sistemi, yazışmaları güvenilir hale getiriyor. Ayrıca arşivleme kolaylığıyla kurumların resmi kayıtlarını 20 yıl boyunca güvence altına alıyor. Bu, özellikle bizim gibi sivil toplum kuruluşları için büyük bir emniyet hissi veriyor. Ancak işin kolay olmayan tarafları da var. Arayüzler bize kullanıcı dostu gelmedi, mobil uyumu sınırlı gibi, bazı sistemlerle entegrasyon sıkıntıları yaşanıyor gibi görünüyor. Üstelik KOBİ’ler ve küçük STK’lar için maliyeti yüksek algısı var. Hâlâ ciddi bir sorun olarak görüyoruz. En önemlisi ise farkındalık eksikliği: Türkiye’de birçok kurum ve vatandaş KEP’in ne işe yaradığını bilmiyor. Kampanyalarla bu hizmetin Türkiye geneline yaygınlaştırılması ülkemiz adına önemli bir tasarruf, ekonomik bir kazanım olur. KEP aslında Türkiye’nin dijitalleşme zincirinin güçlü bir halkası olabilir. E-fatura, e-arşiv, e-devlet uygulamalarıyla bütünleşerek büyük bir kolaylık sağlayabilir. Kağıt kullanımını azaltarak çevreye katkı sunabilir. Yapay zekâ ve blockchain teknolojilerinin KEP ile entegre edilmesi, sistemi dünya ölçeğinde daha güvenli ve cazip hale getirebilir. Avrupa Birliği’nin eIDAS standartlarına uyum sağlanırsa uluslararası geçerliliği de olabilir. Okuyucularımıza teknik gelebilir ama burada bir parantez açıp alDAS’tan da söz etmemiz gerekir. eIDAS standardı, aslında Avrupa Birliği’nin elektronik kimlik ve güven hizmetlerine dair yasal çerçevesi. Türkçe açılımı: Elektronik Tanımlama, Kimlik Doğrulama ve Güven Hizmetleri Yönetmeliği 2016’da yürürlüğe giren bu düzenleme ile Avrupa’daki tüm üye ülkelerde elektronik imza, elektronik mühür, zaman damgası, elektronik teslimat hizmeti (bizdeki KEP’e denk düşüyor) gibi uygulamalar ortak standartlara bağlandı. Bir ülkede geçerli olan elektronik imza veya güvenli e-posta, başka bir AB ülkesinde de hukuken geçerli ve bağlayıcı hale geldi. Dijital kimlik doğrulama sistemleri arasında karşılıklı tanıma sağlandı. Türkiye’deki KEP sistemi, kendi mevzuatımızda güçlü bir dayanağa sahip. Ancak şu an AB ülkelerinde doğrudan geçerliliği yok. Türkiye sistemi eIDAS ile uyumlu hale getirirse, KEP üzerinden yapılan bir elektronik gönderi, örneğin Almanya’da ya da Fransa’da da resmi olarak kabul edilebilir. Bu da özellikle uluslararası ticaret yapan KOBİ’ler, üniversiteler arası işbirlikleri ve Avrupa ile çalışan sendikalar, vakıflar ve STK’lar için büyük bir avantaj yaratır. KEP için tehdit olabilecek durumlardan da söz etmemiz gerekiyor. Dijital güvenlik zafiyetleri, kimlik avı girişimleri ve siber saldırılar KEP için de bir risk olarak ortada. Ayrıca şirketlerin Microsoft Teams, Slack veya WhatsApp Business gibi hızlı iletişim araçlarını tercih etmesi, KEP’in cazibesini gölgeleyebilir. BTK’yı özellikle bu konuda uyarmak isteriz eğer kullanıcı deneyimi geliştirilmezse, KEP yalnızca “zorunluluk gereği açılan ama kullanılmayan bir posta kutusu” haline gelebilir. Bizden söylemesi… Köşemizi takip eden okuyucularımız bilirler. Her makalede dilimizin döndüğünce Çözüm Önerilerimizi de aktarırız. İşte çözüm önerilerimiz. Kullanıcı Dostu Arayüzler geliştirilmeli: Mobil uyumlu, basit ve anlaşılır ekranlar olmalı, Entegrasyon Kolaylığı: Kurumsal Kaynak Planlaması (ERP),Müşteri İlişkileri Yönetimi (CRM) ve kamu yazılımlarıyla sorunsuz bağlantılar kurulmalı, bilgi güvenliği sağlanarak, kurumlar arası veri paylaşımı geliştirilmeli, Maliyet Teşvikleri: KOBİ ve STK’lara düşük maliyetli ya da destekli KEP paketleri sunulmalı, Eğitim ve Farkındalık: Kamu spotları, üniversiteler ve meslek örgütleri üzerinden tanıtımlar yapılarak KEP kullanımı yaygınlaştırılmalı. Sistemin yaygınlaşması için KEP hesabı kullanan kurum ve kuruluşların adreslerinin kamuoyu tarafından bilinmesi gerekir. BTK dünyadaki iyi uygulama örneklerinden yola çıkarak bu soruna mantıklı ve tutarlı bir çözüm üretmelidir. Yeni Teknoloji: Yapay zekâ ile otomatik sınıflandırma, blockchain tabanlı güvenlik önlemleri alınmalı, Uluslararası Uyum: Avrupa’daki Elektronik Tanımlama, Kimlik Doğrulama ve Güven Hizmetleri Yönetmeliği (eIDAS ) ile tam entegrasyon sağlanmalı Bütün bu tespitlerin yanı sıra şunu da söylemek gerekiyor: KEP, Türkiye’nin dijitalleşme yolculuğunda sessiz ama çok değerli bir kahraman… Noter masraflarını, kâğıt tüketimini, bürokratik yükleri azaltması ve adalet sistemine güçlü delil sunmasıyla geleceğin güvenli bir iletişim aracıdır. Buradan, KEP uygulamasını hayata geçiren yöneticilere, teknik elemanlara, BTK’ya ve bu sistemi günlük işleyişine entegre eden tüm kurumlara içten bir teşekkür ve tebrik sunuyoruz. Biz de Mobbing ile Mücadele Derneği olarak bu sistemi kullanmaktan memnuniyet duyuyor, daha fazla kurum, STK ve vatandaşın da KEP ile tanışmasını diliyoruz   Ve gelelim en can alıcı noktaya… Ekonomistler; KEP’in yaygınlaşmaya başladığı 2013 yılından bugüne ülke ekonomisine doğrudan katkısının yaklaşık 6–7 milyar TL düzeyinde olduğunu belirtiyorlar. Bu katkılara; Zaman tasarrufu: Kurum çalışanlarının postaya gitme, bekleme, evrak düzenleme süreleri, v.b. üretkenlik artışı. Yargısal hızlanma: Mahkemelerde süreler daha iyi takip ediliyor bu dolaylı bir ekonomik katkı sağlıyor. Çevresel katkı: Kağıt, toner, taşıma, yakıt kullanımının azalması, karbon salımında azalma v.b. dolaylı katkılar dahil edildiğinde; Ekonomistlerce Rakamın 10 milyar TL’nin üzerine çıktığı tahmin ediliyor… Bu katkıda emeği olan herkesi yürekten alkışlıyor, onlarla gurur duyuyoruz… İnsanımız her şeyin en iyisine layıktır… Her şey ülkemiz ve milletimizin aydınlık yarınları için…  
Ekleme Tarihi: 02 Ekim 2025 -Perşembe
İlhan İŞMAN

Güvenli İletişimde Yeni Bir Dönem: Kurumsal Elektronik Posta

Mobbing ile Mücadele Derneği olarak “Türkiye Mobbing Farkındalığı Araştırması Anketi”ne Türkiye genelinde katılımın sağlanması için, valiliklerden üniversitelere, sendikalardan sivil toplum kuruluşlarına kadar çok geniş bir yelpazeye resmi yazı göndermemiz gerekti. Dernek olarak bu işi çözmeli, çözerken de bunun en ucuz, en kısa, zamandan tasarruf eden, pratik bir yolunu bulmalıydık.

Sonuç olarak bulduk. Derneğimiz için KEP (Kurumsal Elektronik Posta) hesabını yine, yeni, yeniden açtırdık.

Bu vesileyle biz de KEP ile ikinci kez tanışmış olduk.

Kafamızda hemen şu sorular belirdi:

Kurumsal Elektronik Posta ne işe yarıyordu?

Avantajları nelerdi?

Neden kullanılmalıydı?

Sistem nereden nereye gelmişti?

Eksiklikler, aksaklıklar var mıydı?

KEP’in ortaya çıktığı 2011 yılından bugüne ülkemize ekonomik getirisi ne olmuştu?

Merak ettik, araştırdık ve bulduklarımızı da kamuoyuyla paylaşmak, kamuoyunu bilgilendirmek istedik.

Eğer uygulamada varsa eksiklikler, aksaklıklar kamuoyu ile mutlaka paylaşılmalı, BTK’ya çözüm önerisi olarak sunulmalıydı.

KEP’in en önemli gücü, hukuki geçerlilik. Gönderilen her ileti, noter ya da tebligat kadar güçlü bir delil sayılıyor. Zaman damgası ve elektronik imza sistemi, yazışmaları güvenilir hale getiriyor. Ayrıca arşivleme kolaylığıyla kurumların resmi kayıtlarını 20 yıl boyunca güvence altına alıyor. Bu, özellikle bizim gibi sivil toplum kuruluşları için büyük bir emniyet hissi veriyor.

Ancak işin kolay olmayan tarafları da var. Arayüzler bize kullanıcı dostu gelmedi, mobil uyumu sınırlı gibi, bazı sistemlerle entegrasyon sıkıntıları yaşanıyor gibi görünüyor. Üstelik KOBİ’ler ve küçük STK’lar için maliyeti yüksek algısı var. Hâlâ ciddi bir sorun olarak görüyoruz.

En önemlisi ise farkındalık eksikliği: Türkiye’de birçok kurum ve vatandaş KEP’in ne işe yaradığını bilmiyor. Kampanyalarla bu hizmetin Türkiye geneline yaygınlaştırılması ülkemiz adına önemli bir tasarruf, ekonomik bir kazanım olur.

KEP aslında Türkiye’nin dijitalleşme zincirinin güçlü bir halkası olabilir. E-fatura, e-arşiv, e-devlet uygulamalarıyla bütünleşerek büyük bir kolaylık sağlayabilir. Kağıt kullanımını azaltarak çevreye katkı sunabilir. Yapay zekâ ve blockchain teknolojilerinin KEP ile entegre edilmesi, sistemi dünya ölçeğinde daha güvenli ve cazip hale getirebilir. Avrupa Birliği’nin eIDAS standartlarına uyum sağlanırsa uluslararası geçerliliği de olabilir.

Okuyucularımıza teknik gelebilir ama burada bir parantez açıp alDAS’tan da söz etmemiz gerekir.

eIDAS standardı, aslında Avrupa Birliği’nin elektronik kimlik ve güven hizmetlerine dair yasal çerçevesi. Türkçe açılımı: Elektronik Tanımlama, Kimlik Doğrulama ve Güven Hizmetleri Yönetmeliği

2016’da yürürlüğe giren bu düzenleme ile Avrupa’daki tüm üye ülkelerde elektronik imza, elektronik mühür, zaman damgası, elektronik teslimat hizmeti (bizdeki KEP’e denk düşüyor) gibi uygulamalar ortak standartlara bağlandı.

Bir ülkede geçerli olan elektronik imza veya güvenli e-posta, başka bir AB ülkesinde de hukuken geçerli ve bağlayıcı hale geldi. Dijital kimlik doğrulama sistemleri arasında karşılıklı tanıma sağlandı.

Türkiye’deki KEP sistemi, kendi mevzuatımızda güçlü bir dayanağa sahip. Ancak şu an AB ülkelerinde doğrudan geçerliliği yok. Türkiye sistemi eIDAS ile uyumlu hale getirirse, KEP üzerinden yapılan bir elektronik gönderi, örneğin Almanya’da ya da Fransa’da da resmi olarak kabul edilebilir. Bu da özellikle uluslararası ticaret yapan KOBİ’ler, üniversiteler arası işbirlikleri ve Avrupa ile çalışan sendikalar, vakıflar ve STK’lar için büyük bir avantaj yaratır.

KEP için tehdit olabilecek durumlardan da söz etmemiz gerekiyor.

Dijital güvenlik zafiyetleri, kimlik avı girişimleri ve siber saldırılar KEP için de bir risk olarak ortada. Ayrıca şirketlerin Microsoft Teams, Slack veya WhatsApp Business gibi hızlı iletişim araçlarını tercih etmesi, KEP’in cazibesini gölgeleyebilir.

BTK’yı özellikle bu konuda uyarmak isteriz eğer kullanıcı deneyimi geliştirilmezse, KEP yalnızca “zorunluluk gereği açılan ama kullanılmayan bir posta kutusu” haline gelebilir. Bizden söylemesi…

Köşemizi takip eden okuyucularımız bilirler. Her makalede dilimizin döndüğünce Çözüm Önerilerimizi de aktarırız. İşte çözüm önerilerimiz.

Kullanıcı Dostu Arayüzler geliştirilmeli: Mobil uyumlu, basit ve anlaşılır ekranlar olmalı,

Entegrasyon Kolaylığı: Kurumsal Kaynak Planlaması (ERP),Müşteri İlişkileri Yönetimi (CRM) ve kamu yazılımlarıyla sorunsuz bağlantılar kurulmalı, bilgi güvenliği sağlanarak, kurumlar arası veri paylaşımı geliştirilmeli,

Maliyet Teşvikleri: KOBİ ve STK’lara düşük maliyetli ya da destekli KEP paketleri sunulmalı,

Eğitim ve Farkındalık: Kamu spotları, üniversiteler ve meslek örgütleri üzerinden tanıtımlar yapılarak KEP kullanımı yaygınlaştırılmalı.

Sistemin yaygınlaşması için KEP hesabı kullanan kurum ve kuruluşların adreslerinin kamuoyu tarafından bilinmesi gerekir. BTK dünyadaki iyi uygulama örneklerinden yola çıkarak bu soruna mantıklı ve tutarlı bir çözüm üretmelidir.

Yeni Teknoloji: Yapay zekâ ile otomatik sınıflandırma, blockchain tabanlı güvenlik önlemleri alınmalı,

Uluslararası Uyum: Avrupa’daki Elektronik Tanımlama, Kimlik Doğrulama ve Güven Hizmetleri Yönetmeliği (eIDAS ) ile tam entegrasyon sağlanmalı

Bütün bu tespitlerin yanı sıra şunu da söylemek gerekiyor: KEP, Türkiye’nin dijitalleşme yolculuğunda sessiz ama çok değerli bir kahraman…

Noter masraflarını, kâğıt tüketimini, bürokratik yükleri azaltması ve adalet sistemine güçlü delil sunmasıyla geleceğin güvenli bir iletişim aracıdır.

Buradan, KEP uygulamasını hayata geçiren yöneticilere, teknik elemanlara, BTK’ya ve bu sistemi günlük işleyişine entegre eden tüm kurumlara içten bir teşekkür ve tebrik sunuyoruz.

Biz de Mobbing ile Mücadele Derneği olarak bu sistemi kullanmaktan memnuniyet duyuyor, daha fazla kurum, STK ve vatandaşın da KEP ile tanışmasını diliyoruz


 

Ve gelelim en can alıcı noktaya…

Ekonomistler; KEP’in yaygınlaşmaya başladığı 2013 yılından bugüne ülke ekonomisine doğrudan katkısının yaklaşık 6–7 milyar TL düzeyinde olduğunu belirtiyorlar.

Bu katkılara;

Zaman tasarrufu: Kurum çalışanlarının postaya gitme, bekleme, evrak düzenleme süreleri, v.b. üretkenlik artışı.

Yargısal hızlanma: Mahkemelerde süreler daha iyi takip ediliyor bu dolaylı bir ekonomik katkı sağlıyor.

Çevresel katkı: Kağıt, toner, taşıma, yakıt kullanımının azalması, karbon salımında azalma

v.b. dolaylı katkılar dahil edildiğinde;

Ekonomistlerce Rakamın 10 milyar TL’nin üzerine çıktığı tahmin ediliyor…

Bu katkıda emeği olan herkesi yürekten alkışlıyor, onlarla gurur duyuyoruz…

İnsanımız her şeyin en iyisine layıktır…

Her şey ülkemiz ve milletimizin aydınlık yarınları için…


 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve turk360.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.