Siyasetçilerin o bildik "hallederiz, bakıyoruz" havasından, süslü ama içi boş vaatlerinden hepimiz yorulduk. Seçim biter, vekil Ankara’ya gider, yolu ancak bir sonraki sandıkta buralara düşer... Alıştığımız tablo bu, hatta yıllardır bizleri alıştırdıkları tablo tam olarak bu. Ancak MHP Kayseri Milletvekili Baki Ersoy’un adeta bir hizmet vesikası gibi şehrin huzuruna çıkardığı 2025 Yılı Faaliyet Raporu, bu paslı ezberi bozacak cinsten bir çalışma disipliniyle geldi. "Kayseri için ne yaptı?" diye soranlara; yuvarlak cümlelerle değil, ilçelerin, mahallelerin ve hatta tek tek vatandaşın derdiyle dertlenmiş bir "hesap dökümüyle" cevap veriyor. ​Lafı hiç dolandırmadan, o devasa rakamların sokağa nasıl yansıdığına bakalım. ​Meclis Kürsüsünde Bir Şehir Nöbeti ​Rakamlar bazen ruhsuzdur ama burada başka bir şey söylüyor. Ersoy’un yasama çalışmalarında tam 507 kez "Kayseri" vurgusu geçiyor. Bu ne demek biliyor musunuz? Meclis’in açık olduğu hemen her gün, kürsüde bir Kayseri meselesi yankılanmış demek. Sadece genel siyasetin rüzgarına kapılmamış; Özvatan’ın spor salonundan Sarız’ın alt geçidine, Yeşilhisar’ın tapu sorunundan Tomarza’nın çiftçisine kadar 174 ayrı dosya, Ankara bürokrasisinin önüne kaçınılmaz birer "çözüm ödevi" olarak bırakılmış. Ankara’nın o soğuk koridorlarında şehrin sesini her daim diri tutmak, tam olarak budur.   ​23 Bin Kapı, 23 Bin Hikâye ​Raporda en çok dikkatimi çeken veri 23 bin 245 doğrudan talep. Bir yıl içinde bir vekilin kapısının bu kadar çok çalınması sıradan bir olay değil. Bu rakam bize şunu fısıldıyor: Kayseri halkı, başı sıkıştığında, bürokrasinin hantal çarkları arasında ezildiğinde "Baki Bey halleder" diyerek soluğu yanında almış. 23 bin insanın derdine dokunmak, onların takibini yapmak sadece bir vekillik mesaisi değil; ciddi bir vicdani yük ve sistem gerektirir. Vatandaş, ulaşılamayan değil, derdini dinleyen vekili her zaman baş tacı yapar. ​Sahada Bir "Hiperaktif" Maraton ​946 düğün, 472 cenaze ve taziye... Birileri çıkıp "Vekilin işi düğün gezmek mi?" diyebilir. Ama bu toprakların bir gerçeği var: İyi gününde halayına gelmeyeni, kötü gününde acını bölüşmeyeni bu halk kendinden saymaz. Ersoy, hafta içi Ankara’nın dosyalarıyla uğraşırken, hafta sonlarını tamamen Kayseri’nin yollarına sermiş. 779 esnaf ziyareti ve bine yakın saha programı, "Ben sizin aranızdayım" demenin en samimi belgesidir. ​İlçelerin Ankara’daki Dosyası ​Raporun en kıymetli yanı ise merkeze uzak ilçelerin unutulmaması. Akkışla’nın hastanesinden Talas’ın yurduna, Pınarbaşı’nın besicilerinden Kocasinan’ın yol sorunlarına kadar her detay ilmek ilmek işlenmiş. Ersoy, sadece "protokol vekili" olmadığını, Kayseri’nin 16 ilçesinin de Ankara’daki sesi ve yılmaz takipçisi olduğunu kanıtlamış. ​Gelelim uzun lafın kısasına... ​Baki Ersoy’un bu faaliyet dökümü, aslında Kayseri siyasetine yeni bir "hesap verme" çıtası getirmiştir. Makamlar gelip geçer ama bu tür samimi gayretler ve halkın hafızasına kazınan hizmetler kalıcıdır. Artık kimse "Çok çalışıyorum" diyerek halkı geçiştiremeyecek; "Kaç kez şehrimizi temsil ettin, hangi sorunu çözdün?" soruları bu raporla meşrulaşmıştır. ​Kayseri’nin tozunu yutarak, Ankara bürokrasisinin kapılarını memleketi için aşındırarak geçen bir 2025... Şimdi bu emeğin şehre yeni yatırımlar ve çözümler olarak dönmesini beklemek de yine biz Kayserililerin en doğal hakkıdır. ​Günün sonunda makamlar el değiştirir, isimler değişir; ama gök kubbede aslolan, Kayseri için bırakılan o "Baki" hoş sedadır...