İlhan İŞMAN
Köşe Yazarı
İlhan İŞMAN
 

HEKİM HASTA SEÇER Mİ?

Ne demiş Hz. Mevlana; - Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol. - Şefkat ve merhamette güneş gibi ol. - Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol. - Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol. - Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol. - Hoşgörülükte deniz gibi ol. - Ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol. Hz. Mevlana’nın yaşadığı kadim şehir Konya ve bu kadim şehre yakışmayan bir hekim… Gazeteci İbrahim Haskoloğlu’nun aktardığına göre, Konya Meram Devlet Hastanesinde görevli göz doktoru Hasan Hüseyin Uysal isimli doktor kendisine muayeneye gelen kadın hastayı ‘kendini teşhir eden çıplakları muayene etmiyorum’ diyerek odasından kovdu. Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde de, doktorun genç kadını 'teşhirci' diyerek odasından kovduğu anlar yer aldı. Tepki çeken görüntüler üzerine Sağlık Bakanlığı ve Konya Valiliği soruşturma başlattı.  Hiç olacak iş mi? Ne günlere kaldık? Hekimler mesleğe başlarken aşağıdaki yemini ederler: “Hekimlik mesleğinin bir üyesi olarak; yaşamımı insanlığın hizmetine adayacağıma, Hastanın sağlığına ve esenliğine her zaman öncelik vereceğime, Hastamın özerkliğine ve onuruna saygı göstereceğime, insan yaşamına en üst düzeyde saygı göstereceğime, Görevimle hastam arasına; yaş, hastalık ya da engellilik, inanç, etnik köken, cinsiyet, milliyet, politik düşünce, ırk, cinsel yönelim, toplumsal konum ya da başka herhangi bir özelliğin girmesine izin vermeyeceğime , hastamın bana açtığı sırları, yaşamını yitirdikten sonra bile gizli tutacağıma, Mesleğimi vicdanımla, onurumla ve iyi hekimlik ilkelerini gözeterek uygulayacağıma, hekimlik mesleğinin onurunu ve saygın geleneklerini bütün gücümle koruyup geliştireceğime, Mesleğimi bana öğretenlere, meslektaşlarıma ve öğrencilerime hak ettikleri saygıyı ve minnettarlığı göstereceğime, Tıbbi bilgimi hastaların yararı ve sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi için paylaşacağıma, Hizmeti en yüksek düzeyde sunabilmek için kendi sağlığımı, esenliğimi ve mesleki yetkinliğimi korumaya dikkat edeceğime, Tehdit ediliyor olsam bile, tıbbi bilgilerimi, insan haklarını ve bireysel özgürlüklerini çiğnemek için kullanmayacağıma, Kararlılıkla, özgürce ve onurum üzerine, Ant içerim.” Mesleğe başlarken Hipokrat yemini edeceksin sonra da “Ben teşhircileri muayene etmem. Hekimin hasta seçme hakkı var” diyeceksin. Ya ettiğin yemini bilmiyorsun ya da hak, hukuk, adalet ve hakkaniyet duygun zayıf, ya da insanlıktan nasibini almamışsın. Üstüne üslük haberlerden öğrendiğimiz kadarıyla, aynı zamanda İnsan Hakları ile ilgili bir Derneğin yöneticisi olacaksın.  Mobbing ile Mücadele Derneği olarak bu olayı kınıyor, ilgili kişinin tıp etiğine, hasta haklarına, hipokrat yeminine aykırı davranışının hesabının sorulması, hekimin meslekten men edilmesi gerektiği kanaatimizi dile getiriyoruz.  Elbette takdir Türk Milleti adına hüküm verecek yüce yargınındır. Her şeyden önce bilmemiz gerekir ki; Hukuk devleti, “insan haklarına saygı gösteren, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her eylem ve işlemi hukuka uygun olan, devlettir. Her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan devlettir.  Anayasa ve hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayıp yargı denetimine açık olan, yasaların üstünde yasa koyucunun da bozamayacağı temel hukuk ilkeleri ve Anayasa’nın bulunduğu bilincinden uzaklaştığında niteliğinin geçersiz kalacağını bilen devlet” olarak tanımlanmaktadır.  Hukuk devletine getirilen bu tanımdan da anlaşılacağı üzere idarenin işlemleri ile hukuk devleti arasında bağa bağlı olarak, hukukun tüm devlet organlarına egemen kılınması gerekir. Hukuk kurallarıyla bağlı kalınıp yargı denetimine açık olunması, her şeyin üstünde temel hukuk ilkelerinin bulunması gerekir. Bu tanım İdarenin, işlem ve eylemlerin de hukuka uygun davranması sonucunu doğurur, İdare hukuk devleti ilkesine uygun olarak hareket ettiğinde, idari işlemlerin düzenlenme biçimi de bu durumdan etkilenecektir. Mobbing ile Mücadele Derneği olarak hekimin bu davranışının düpedüz ayrımcılık olduğu kanaatimizi dile getiriyoruz. Bu davranış “İnsan haklarına saldırıdır. “ Burada bir hususu da gündeme getirelim. Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu'nun “Eşitlik ilkesi ve Ayrımcılık yasağı” maddesine göre; “Herkes, hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden yararlanmada eşittir. “ Bu kanun kapsamında ” cinsiyet, ırk, renk, dil, din, inanç, mezhep, felsefi ve siyasi görüş, etnik köken, servet, doğum, medeni hal, sağlık durumu, engellilik ve yaş temellerine dayalı ayrımcılık yasaktır.”  Ayrımcılık yasağının ihlali halinde, konuya ilişkin yetkisi bulunan kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, ihlalin sona erdirilmesi, sonuçlarının giderilmesi, tekrarlanmasının önlenmesi, adli ve idari yoldan takibinin sağlanması amacıyla gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür.  Ayrımcılık yasağı bakımından sorumluluk altında olan gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri, yetki alanları içerisinde bulunan konular bakımından ayrımcılığın tespiti, ortadan kaldırılması ve eşitliğin sağlanması için gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür.” Doktorun Hasta seçme hakkı yoktur. Hasta seçme hakkı ayrımcı saiklerle yapılamaz. Doktorun tutumu, hasta seçme hakkının da suistimal edilmesidir!  Aynı şahsın daha önce de kendi sosyal medya hesabından “Toplumun en zayıf yanı da en kuvvetli yanı da kadın. Konya’da bile göbeği, göğüslerinin yarısı, omuzları, bacak uyluğunun yüzde 80’i açık tipler türedi. Bu teşhir, ‘beden görseli satma’ değil mi? Beden satmaya giden yol, fa..şelik yolu değil mi? Cariyeler örtünmezmiş. Cariye mi bunlar!” ifadelerini paylaştığı da iddia ediliyor.  Ne diyelim Allah akıl fikir versin… Bu konuda   başta Sağlık Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Türk Tabipler Birliği ve özellikle; Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’nu görev, yetki ve sorumluluklarını yerine getirmeye davet ediyoruz.    Hekime de (anlayabilirse) Hz. Mevlana’dan bir çift sözümüz var… “Ay doğmuyorsa yüzüne, güneş vurmuyorsa pencerene, kabahati ne güneşte ne de ay da ara! Gözlerindeki perdeyi arala!”
Ekleme Tarihi: 29 Ağustos 2025 -Cuma
İlhan İŞMAN

HEKİM HASTA SEÇER Mİ?

Ne demiş Hz. Mevlana;
- Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol.
- Şefkat ve merhamette güneş gibi ol.
- Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol.
- Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol.
- Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol.
- Hoşgörülükte deniz gibi ol.
- Ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol.


Hz. Mevlana’nın yaşadığı kadim şehir Konya ve bu kadim şehre yakışmayan bir hekim…


Gazeteci İbrahim Haskoloğlu’nun aktardığına göre, Konya Meram Devlet Hastanesinde görevli göz doktoru Hasan Hüseyin Uysal isimli doktor kendisine muayeneye gelen kadın hastayı ‘kendini teşhir eden çıplakları muayene etmiyorum’ diyerek odasından kovdu.
Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde de, doktorun genç kadını 'teşhirci' diyerek odasından kovduğu anlar yer aldı. Tepki çeken görüntüler üzerine Sağlık Bakanlığı ve Konya Valiliği soruşturma başlattı. 
Hiç olacak iş mi? Ne günlere kaldık?
Hekimler mesleğe başlarken aşağıdaki yemini ederler:
“Hekimlik mesleğinin bir üyesi olarak; yaşamımı insanlığın hizmetine adayacağıma,
Hastanın sağlığına ve esenliğine her zaman öncelik vereceğime, Hastamın özerkliğine ve onuruna saygı göstereceğime, insan yaşamına en üst düzeyde saygı göstereceğime,
Görevimle hastam arasına; yaş, hastalık ya da engellilik, inanç, etnik köken, cinsiyet, milliyet, politik düşünce, ırk, cinsel yönelim, toplumsal konum ya da başka herhangi bir özelliğin girmesine izin vermeyeceğime , hastamın bana açtığı sırları, yaşamını yitirdikten sonra bile gizli tutacağıma,
Mesleğimi vicdanımla, onurumla ve iyi hekimlik ilkelerini gözeterek uygulayacağıma, hekimlik mesleğinin onurunu ve saygın geleneklerini bütün gücümle koruyup geliştireceğime,
Mesleğimi bana öğretenlere, meslektaşlarıma ve öğrencilerime hak ettikleri saygıyı ve minnettarlığı göstereceğime, Tıbbi bilgimi hastaların yararı ve sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi için paylaşacağıma,
Hizmeti en yüksek düzeyde sunabilmek için kendi sağlığımı, esenliğimi ve mesleki yetkinliğimi korumaya dikkat edeceğime,
Tehdit ediliyor olsam bile, tıbbi bilgilerimi, insan haklarını ve bireysel özgürlüklerini çiğnemek için kullanmayacağıma,
Kararlılıkla, özgürce ve onurum üzerine,
Ant içerim.”
Mesleğe başlarken Hipokrat yemini edeceksin sonra da “Ben teşhircileri muayene etmem. Hekimin hasta seçme hakkı var” diyeceksin. Ya ettiğin yemini bilmiyorsun ya da hak, hukuk, adalet ve hakkaniyet duygun zayıf, ya da insanlıktan nasibini almamışsın. Üstüne üslük haberlerden öğrendiğimiz kadarıyla, aynı zamanda İnsan Hakları ile ilgili bir Derneğin yöneticisi olacaksın. 
Mobbing ile Mücadele Derneği olarak bu olayı kınıyor, ilgili kişinin tıp etiğine, hasta haklarına, hipokrat yeminine aykırı davranışının hesabının sorulması, hekimin meslekten men edilmesi gerektiği kanaatimizi dile getiriyoruz. 


Elbette takdir Türk Milleti adına hüküm verecek yüce yargınındır.


Her şeyden önce bilmemiz gerekir ki; Hukuk devleti, “insan haklarına saygı gösteren, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her eylem ve işlemi hukuka uygun olan, devlettir.
Her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan devlettir.
 Anayasa ve hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayıp yargı denetimine açık olan, yasaların üstünde yasa koyucunun da bozamayacağı temel hukuk ilkeleri ve Anayasa’nın bulunduğu bilincinden uzaklaştığında niteliğinin geçersiz kalacağını bilen devlet” olarak tanımlanmaktadır. 
Hukuk devletine getirilen bu tanımdan da anlaşılacağı üzere idarenin işlemleri ile hukuk devleti arasında bağa bağlı olarak, hukukun tüm devlet organlarına egemen kılınması gerekir. Hukuk kurallarıyla bağlı kalınıp yargı denetimine açık olunması, her şeyin üstünde temel hukuk ilkelerinin bulunması gerekir.
Bu tanım İdarenin, işlem ve eylemlerin de hukuka uygun davranması sonucunu doğurur, İdare hukuk devleti ilkesine uygun olarak hareket ettiğinde, idari işlemlerin düzenlenme biçimi de bu durumdan etkilenecektir.

Mobbing ile Mücadele Derneği olarak hekimin bu davranışının düpedüz ayrımcılık olduğu kanaatimizi dile getiriyoruz. Bu davranış “İnsan haklarına saldırıdır. “


Burada bir hususu da gündeme getirelim.
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu'nun “Eşitlik ilkesi ve Ayrımcılık yasağı” maddesine göre; “Herkes, hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden yararlanmada eşittir. “


Bu kanun kapsamında ” cinsiyet, ırk, renk, dil, din, inanç, mezhep, felsefi ve siyasi görüş, etnik köken, servet, doğum, medeni hal, sağlık durumu, engellilik ve yaş temellerine dayalı ayrımcılık yasaktır.” 
Ayrımcılık yasağının ihlali halinde, konuya ilişkin yetkisi bulunan kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, ihlalin sona erdirilmesi, sonuçlarının giderilmesi, tekrarlanmasının önlenmesi, adli ve idari yoldan takibinin sağlanması amacıyla gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür. 


Ayrımcılık yasağı bakımından sorumluluk altında olan gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri, yetki alanları içerisinde bulunan konular bakımından ayrımcılığın tespiti, ortadan kaldırılması ve eşitliğin sağlanması için gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür.”
Doktorun Hasta seçme hakkı yoktur. Hasta seçme hakkı ayrımcı saiklerle yapılamaz. Doktorun tutumu, hasta seçme hakkının da suistimal edilmesidir! 

Aynı şahsın daha önce de kendi sosyal medya hesabından “Toplumun en zayıf yanı da en kuvvetli yanı da kadın. Konya’da bile göbeği, göğüslerinin yarısı, omuzları, bacak uyluğunun yüzde 80’i açık tipler türedi. Bu teşhir, ‘beden görseli satma’ değil mi? Beden satmaya giden yol, fa..şelik yolu değil mi? Cariyeler örtünmezmiş. Cariye mi bunlar!” ifadelerini paylaştığı da iddia ediliyor. 
Ne diyelim Allah akıl fikir versin…

Bu konuda   başta Sağlık Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Türk Tabipler Birliği ve özellikle; Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’nu görev, yetki ve sorumluluklarını yerine getirmeye davet ediyoruz.   
Hekime de (anlayabilirse) Hz. Mevlana’dan bir çift sözümüz var…
“Ay doğmuyorsa yüzüne, güneş vurmuyorsa pencerene, kabahati ne güneşte ne de ay da ara! Gözlerindeki perdeyi arala!”

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve turk360.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sezai Zabun
(30.08.2025 08:04 - #175)
Emeğine yüreğine sağlık kardeşim.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve turk360.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.